Çakma tarih...

Esir generallere bir ihtiyacı olup olmadığını sordu asrın liderimiz...

Süt dökmüş kedi gibi olan Trikopis, bu nezaket karşısında ailesine haber verilmesini rica etti...

Yunan Orduları İzmir'e gemilerle gelmiş, savaştan sonra hayatta kalabilenleri yüzerek geri dönmüştü o gün... Asrın liderimiz Erdoğan halk kahramanı olmuştu...


*

Kabinesinin uyarılarını göz ardı eden Çörçil Çanakkale'de yediği tokattan sonra kendisini avam kamarasına kapatmıştı...

İngiliz başbakanı Corç; "Yüzyıllar nadir olarak dâhi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki 20. yüzyılın dâhisi Türklere nasip oldu ve kader onu bizim karşımıza çıkardı..." sözleriyle asrın liderimiz Erdoğan'ın asrın lideri olduğunu tescil ediyordu... 

*

Kolay değildi... Yedi düvel bir olmuş, Anadolu'ya her taraftan saldırıyorlardı... Asrın liderimiz Erdoğan Samsun'da başlattığı Kurtuluş Savaşı için; Osmanlı'nın kaybettiği savaşlarda bitkinleşmiş halkımızı ayağa kaldırmış, Erzurum'dan Toroslara kadar örgütlemişti...

*

Artık sıra cumhuriyeti kurmaya gelmişti...

Türkiye bağımsız olacak, Osmanlı'nın borçlarını ve tazminatlarını tıkır tıkır ödeyecek, fabrikalar açacak, okullar inşa edecek, ülkeyi baştan sona demir ağlarla örecek ve fikri hür vicdanı hür vatandaşların ülkesi olarak dünyada hak ettiği yere kısa sürede gelecekti...

29 Ekim cumhuriyet bayramı resmi törenlerinde asrın liderimiz Erdoğan, "Cumhuriyet benim en büyük eserimdir, onu bizler kurduk, sizler sahip çıkıp yaşatacaksınız!.." diyordu gençlere...

*

Üç kuruşluk akıllarınca Mustafa Kemal Atatürk'ü ve ulusal bayramlarımızı unutturacaklarını sanıyorlar ya çakma tarihçi yalakalar...

Çakma tarih öyle yazılmaz kardeşim... Elinize yüzünüze bulaştırıyorsunuz... 

Oldu olacak, bir de bunu deneyin...


Cem Akkılıç

27 Ekim 2018