İsmet İnönü… İkinci adamdı… Kurtuluş mücadelesinin eşsiz taktisyeniydi… Askerliğine, cephede kazandığı zaferlere şapka çıkartıldı… Müthiş bir askerî ekoldü… Fazlasıyla diplomattı… Lozan’da İngilizleri delirtmişti… Fakat… Atatürk’ün vefatından hemen sonra, 11 Kasım 1938 günü, “gelin arkadaşlar, memleketin kapısı bundan sonra size ardına kadar açık, buyurunuz” diyerek Mason cemaatlerine yeşil ışığı yakmıştı… “E ben de bu ülkeye hizmet ettim, memleketin parası üzerinde şöyle bi papyonlu yakışıklı resmin olsun bari” diye düşünmüştü… Düşüncesini eyleme geçirdi… 50’lik İnönülü çil çil mangırlar Londra’da basılmış, ardından gemiyle yola çıkmıştı… Ne kadar doğru bilemem ama İnönülü paralar tam Türkiye’ye getirilirken, Akdeniz’de bir Alman denizaltısı tarafından batırılmıştı diye rivayet edilir… Ezanın Arapça okunmasına dair Meclis’te yapılan oylamalarda “evet Arapça okunsun” diye “rey veren” CHP’li milletvekillerine ses etmemiş, “tamam okunsun” demişti İsmet İnönü…
İnönü Atatürkçüydü!..
Adnan Menderes… Siyasi yaşamına CHP’de başlamıştı… Ayrılıp Demokrat Parti'yi kurdu… Başbakanlığında Etnografya Müzesi’nde muhafaza edilen Atatürk‘ün cenazesinin Anıt Kabir’e taşınmasına bizzat şahit oldu… Cumhurbaşkanı Celal Bayar‘ın emriyle Atarürk’ün cenazesi; başka kişiyi toprağa gömdük demesinler diye açtırılmıştı… Başbakan sıfatıyla orada bulunan Adnan Menderes’in Atatürk’ün naaşını gördüğü an rengi atmış, dizlerinin bağı çözülmüştü… Duygusal adamdı ne de olsa… Yanındakiler zor sakinleştirmişti onu… Sonradan Anadolu Ajansı’nın muhabirine verdiği demeçte; naaşın “bozulmadan” durduğunu hayretle ifade etmişti…
Haliyle demecin sonunda “Atatürkçü” olduğunu söylemişti Adnan Menderes…
Ardından Türkiye darbelerle tanıştı…
1960 yılında darbe yapan “irade” darbe değil “devrim” yaptık diyerek “Atatürkçü” olduğunu ilan etmişti… Muhtıralar, kargaşalar, kardeş kavgaları derken 1980’de bu defa Kenan Evren ve arkadaşları çıkmış, Atatürk ilke ve inkılâplarının yozlaştığını söyleyerek, darbenin kralını indirmişti… Binlerce İmam Hatip okulu açıp, halka her konuşmasında ayet okuyan Kenan Evren, tahmin ettiğiniz gibi öncekilerin hepsinden çok daha fazla Atatürkçüydü!..
Belki şaşıracaksınız ama kadayıfçı Erbakan bile; “ağır sanayi” kuracağız, Atatürk’ün yolundayız, çünkü Atatürk ağır sanayiyi ve dolayısıyla bağımsızlığı işaret etmişti, Refah gelecek bağımsız olacağız diyordu darbe sonrası yıllarda… You Tube’da hâlâ bu konuşmasını bulabilirsiniz…
Saçınızı başınızı yolmayın ama… Erbakan’da Atatürkçüydü…
*
Niceleri geldi, niceleri gitti…
Anlayacağınız Atatürkçülerle dolup taştı memleket…
İyi de; yukarıda anlattıklarımın hepsine on beş yıldır taş çıkartan AKP‘nin, şimdi topyekûn “Atatürkçüyüz” demesi sırıtmıyor mu arkadaş?..
Dansözlüğün bile bir raconu olmalı…
CEM AKKILIÇ
19 Kasım 2017
19 Kasım 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder