Yedi sekiz yıl kadar önceydi… Türk’ün biri on bir saatlik uzun uçuştan sonra Suvarnabhumi Havaalanı‘nda uçaktan indi… Pasaport işlemleri bitince çıkış kapısına yöneldi… Bir taksiye atlayıp, Bangkok‘un merkezinde daha önceden ayarladığı oteline gitti… Duşunu alıp şehri dolaşmaya başladı… Gökdelenlerin arasında, kaldırımlarda satıcılar vardı… Çiçek satandan tutun, közde pişmiş ahtapot satanlara, boy boy seks oyuncakları satanına kadar Taylı satıcıların arasına girdi… Gariban olarak gördüğü satıcılardan birine cebinden çıkarttığı Tayland Bahtını fırlattı gülümseyerek… Eee Türklerde satıcılara “siftah” atmak adetti ne de olsa… Sevinirler diye düşünmüştü muhtemelen!..
Ne olduysa havada uçan “baht” yere düştüğünde oldu… Ana avrat küfür etsen, yedi sülalesini yatağa atıp becersen gıkı çıkmayan Taylılar, adamı hallaç pamuğuna çevirdiler bir anda… Tezgâhını bırakan koşup, bir tekmede benden olsun diye acımadan vuruyordu… Travestiler bile üzerinde zıpladılar… Tabiri caizse; ıslata ıslata dövdüler…
Neye uğradığını bile anlamaya zamanı kalmayan adam için tam üç ambulans, beş polis aracı, iki jandarma jipi geldi… İlk üç günü komada, yaklaşık yirmi gün hastanede yattı… Çıktığında hâlâ mor gözleri, sağ kolunda alçısı vardı… Bu defa polis kolundaki alçıya malçıya bakmayıp, ters kelepçeyi takarak, yaka paça hâkim karşısına çıkarttı adamı… Yabancı uyruklu mahkûmların bir hayli fazla olduğu “Bangkok Hilton” takma adlı ve dünyanın en kötü şöhretli altı hapishanesinden biri olan Bang Kwang‘a tıktılar… Hapishanenin geleneği olduğu için ayaklarına “pranga” vurdular… Helaya bile prangayla gidip geliyordu… Türk konsolosluğu tercümanlık dışında bir şey yapmadı, yapamazdı da zaten… Kral’a hakaret mevzusundan dolayı avukatlarda davaya bakmadı…
İşlediği suçu tam olarak hapishanede öğrendi “Baht fırlatan” bahtsız Türk…
Üzerinde Tayland Kralı‘nın fotoğrafı olan Tay Bahtını yere atmanın; Krala hakaret olduğunu bilmiyordu çünkü…
Olayın “yanlış anlama” olduğu bir şekilde ortaya çıktığında Tayland hükümeti yumuşadı… Üç buçuk ay prangalı hapis cezasından sonra üzerine bir de tam 300.000 Tay Bahtı cezası ödetip, sınırdışı ettiler… Ucuz yırtmıştı… İsveçli turistin biri barda kafası iyiyken Kralın resmini yaktığı için uzun yıllardır yatıyordu Bang Kwang’ın maymunlar koğuşunda… Facebook’ta Kralı sadece “eleştirdiği için” aldığı yetmiş dokuz yıl hapis cezası fazla bulunup Tayland Yargıtay’ı tarafından yetmiş yıla indirilen bir Taylı’da vardı aynı kodeste…
Parasını verse Kraliçeyi bile yatağa atıp koynuna alabileceği ülkede, Tay Bahtını yere fırlattığı için Türk turistin başına gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmemişti…
*
Atatürkçü oldular başlığı atıp, uzak doğuda dayak yiyen Türk’ü neden anlattın diyeceksiniz haliyle…
*
Memlekette Atatürk‘e yıllardır küfür eden çakallara bir madalya vermedikleri kalmıştı…
Ne dayak yediler, ne kodese girdiler, ne prangaya vuruldular…
Oylar düşünce “Atatürkçü” oldular…
Takkiye’nin kralını yapıp 10 Kasım’da Anıt Kabir’e koştular yüzsüzler…
CEM AKKILIÇ
11 Kasım 2017
Ne olduysa havada uçan “baht” yere düştüğünde oldu… Ana avrat küfür etsen, yedi sülalesini yatağa atıp becersen gıkı çıkmayan Taylılar, adamı hallaç pamuğuna çevirdiler bir anda… Tezgâhını bırakan koşup, bir tekmede benden olsun diye acımadan vuruyordu… Travestiler bile üzerinde zıpladılar… Tabiri caizse; ıslata ıslata dövdüler…
Neye uğradığını bile anlamaya zamanı kalmayan adam için tam üç ambulans, beş polis aracı, iki jandarma jipi geldi… İlk üç günü komada, yaklaşık yirmi gün hastanede yattı… Çıktığında hâlâ mor gözleri, sağ kolunda alçısı vardı… Bu defa polis kolundaki alçıya malçıya bakmayıp, ters kelepçeyi takarak, yaka paça hâkim karşısına çıkarttı adamı… Yabancı uyruklu mahkûmların bir hayli fazla olduğu “Bangkok Hilton” takma adlı ve dünyanın en kötü şöhretli altı hapishanesinden biri olan Bang Kwang‘a tıktılar… Hapishanenin geleneği olduğu için ayaklarına “pranga” vurdular… Helaya bile prangayla gidip geliyordu… Türk konsolosluğu tercümanlık dışında bir şey yapmadı, yapamazdı da zaten… Kral’a hakaret mevzusundan dolayı avukatlarda davaya bakmadı…
İşlediği suçu tam olarak hapishanede öğrendi “Baht fırlatan” bahtsız Türk…
Üzerinde Tayland Kralı‘nın fotoğrafı olan Tay Bahtını yere atmanın; Krala hakaret olduğunu bilmiyordu çünkü…
Olayın “yanlış anlama” olduğu bir şekilde ortaya çıktığında Tayland hükümeti yumuşadı… Üç buçuk ay prangalı hapis cezasından sonra üzerine bir de tam 300.000 Tay Bahtı cezası ödetip, sınırdışı ettiler… Ucuz yırtmıştı… İsveçli turistin biri barda kafası iyiyken Kralın resmini yaktığı için uzun yıllardır yatıyordu Bang Kwang’ın maymunlar koğuşunda… Facebook’ta Kralı sadece “eleştirdiği için” aldığı yetmiş dokuz yıl hapis cezası fazla bulunup Tayland Yargıtay’ı tarafından yetmiş yıla indirilen bir Taylı’da vardı aynı kodeste…
Parasını verse Kraliçeyi bile yatağa atıp koynuna alabileceği ülkede, Tay Bahtını yere fırlattığı için Türk turistin başına gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmemişti…
*
Atatürkçü oldular başlığı atıp, uzak doğuda dayak yiyen Türk’ü neden anlattın diyeceksiniz haliyle…
*
Memlekette Atatürk‘e yıllardır küfür eden çakallara bir madalya vermedikleri kalmıştı…
Ne dayak yediler, ne kodese girdiler, ne prangaya vuruldular…
Oylar düşünce “Atatürkçü” oldular…
Takkiye’nin kralını yapıp 10 Kasım’da Anıt Kabir’e koştular yüzsüzler…
CEM AKKILIÇ
11 Kasım 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder