Okuduğunuz bu blog sitesinde ne zaman iki satır "yazı" yazsam çok değil; ertesi gün asrın liderinin polisleri kapımıza dayanır, evde kirli sepeti dahil, reçel kavanozunun içinde bile arama yaparlardı...
Komiser işaret parmağını daldırdığı kavanozun içinde küçük bir daire çizerdi... Bir şey
çıkmayınca reçele bulanmış parmağını havaya kaldırıp, peçete tutmamızı beklerdi...
Ha çıktı ha çıkacak diye izlerken evde arama yapan diğer polisler, reçelden başka bir şey çıkmayınca; içimizden, "hadi yala yala" derdik...
Tabi aradıkları küçücük flash disklerdi...
Ben de darbe planlarını flash disklerde saklayıp, buzdolabında bekleterek soğumaya bırakacak kadar salaktım zaten...
Asrın liderinin polisleri evi darma duman eder, "cumhuriyeti savunmak sana mı kaldı lan" diyerek üzerime yürüdükleri bile olurdu yatak odamda...
Yani bir hayli içli dışlıydık heriflerle...
Velhasıl "tehlikeliydik" asrın lideri için...
*
Bir defasında annem, asrın liderinin polislerini kapıdan geçerken görünce, notebook bilgisayarı kurtarabilmek için nasıl olsa aramazlar üstümü diyerek alelacele notebookumu kaptığı gibi beline sıkıştırmıştı...
Günlerce "canlı bomba oldun" diye anama takılmıştı komşular...
Gerçekten canlı bombaydı benim notebooklar...
*
Dün Ankara'nın göbeğinde büyük bir patlama daha oldu...
Savaş uçağını uçuramayan ülkenin, yerde vurdular pilotlarını...
Genelkurmay Başkanlığı iki adımlık mesafede...
Emniyet, Mit, İçişleri Bakanlığı...
Ortadoğu ülkesine çevirdikleri Türkiye'de bombalar, canlı bombalar, parçalanmış cesedler havada uçuşurken, asayişten sorumlu ne kadar birim varsa toz olmuştu ortadan...
Asrın lideri için bizim evdeki reçel kavanozu kadar önemi yoktu o patlayan bombaların...
Nasıl kıydınız bu güzelim ülkeye nasıl?!..
Cem Akkılıç
19 Şubat 2016
Komiser işaret parmağını daldırdığı kavanozun içinde küçük bir daire çizerdi... Bir şey
çıkmayınca reçele bulanmış parmağını havaya kaldırıp, peçete tutmamızı beklerdi...
Ha çıktı ha çıkacak diye izlerken evde arama yapan diğer polisler, reçelden başka bir şey çıkmayınca; içimizden, "hadi yala yala" derdik...
Tabi aradıkları küçücük flash disklerdi...
Ben de darbe planlarını flash disklerde saklayıp, buzdolabında bekleterek soğumaya bırakacak kadar salaktım zaten...
Asrın liderinin polisleri evi darma duman eder, "cumhuriyeti savunmak sana mı kaldı lan" diyerek üzerime yürüdükleri bile olurdu yatak odamda...
Yani bir hayli içli dışlıydık heriflerle...
Velhasıl "tehlikeliydik" asrın lideri için...
*
Bir defasında annem, asrın liderinin polislerini kapıdan geçerken görünce, notebook bilgisayarı kurtarabilmek için nasıl olsa aramazlar üstümü diyerek alelacele notebookumu kaptığı gibi beline sıkıştırmıştı...
Günlerce "canlı bomba oldun" diye anama takılmıştı komşular...
Gerçekten canlı bombaydı benim notebooklar...
*
Dün Ankara'nın göbeğinde büyük bir patlama daha oldu...
Savaş uçağını uçuramayan ülkenin, yerde vurdular pilotlarını...
Genelkurmay Başkanlığı iki adımlık mesafede...
Emniyet, Mit, İçişleri Bakanlığı...
Ortadoğu ülkesine çevirdikleri Türkiye'de bombalar, canlı bombalar, parçalanmış cesedler havada uçuşurken, asayişten sorumlu ne kadar birim varsa toz olmuştu ortadan...
Asrın lideri için bizim evdeki reçel kavanozu kadar önemi yoktu o patlayan bombaların...
Nasıl kıydınız bu güzelim ülkeye nasıl?!..
Cem Akkılıç
19 Şubat 2016
İzleyin. Bakın nasıl zırvalıyor.
2 yorum:
Akpye oy veren mallar hariç o bombaları kimin patlattıp insanları öldürdüğünü herkes adı gibi biliyor.Hırsız başkanlık ićin herseyi yapıyor sonuçta.Koltuğu hariç hiçbirşeyin kıymeti yok onun için.MİT oyuncağı olmuş.
patlamadan once hukumet askeri servis araclarini koruyan polisi bu gorevden cekiyor. ne tesadüf mu demek gerek bilemem.ertesi fun katliam yasaniyor.katlima davet cikartiyor serefsizler.
Yorum Gönder