Bakırköy Adliyesi'nde baş savcının karşısına çıkarttılar beni...
Ooooo hoşgeldin Cem Akkılıç dedikten sonra tutuklamaya sevk etti beni...
Ne bir ifade, ne de sorgu... Hiç biri yok!..
*
Hâkimin ilk söylediği şey; Amerika'ya yasal olmayan yollardan gitmişsin dedi ve tutukladı beni...
Yahu Kamboçya'dan gelen uçaktan indim dediğimde...
Orada muhtar falan yok mu? diye sorup, Kamboçya'da yaşadığımı kanıtlamamı istemişti...
*
Keza Kartal Adliyesi...
Benden sorumlu o polis bu yazımı okuyorsa, kulakları çınlasın...
Hakkımda seksen tane yakalama kararı varken, bir defa bile kelepçe takmamıştı...
İyi çocuktu; abi bir daha yurtdışından gelirsen Sabiha'ya inme, Atatürk Havalimanı'na in, ayaklarıma kara sular indi demişti...
Tamı tamına üç günlük gözaltı süresinde abartmıyorum; kırktan fazla Asliye Ceza'da ifade verdim, yanımda hep o vardı...
Adam meslekten soğudu...
*
Kumpaslar...
İftiralar...
Mantık dışı ithamlar...
Hepsini boşveriyorum da...
Nezarette yaşadıklarımı bir türlü içime sindiremiyorum...
*
Bir defasında Bakırköy Adliyesi'nde nezarette sıramı beklerken iki mahkûm getirdiler yanıma...
Kıkır kıkır gülüyorlar...
Tanıştık, ard arda sigaraları yakıp tüttürürken...
Abi suçun ne diye sordular...
(.........)
Biz iki kardeş motorsiklet hırsızıyız, en fazla üç ay yatar çıkarız, bak şimdi mahkemeye çıkacağız serbest bırakacaklar, senin işin zor dediler...
Hakikaten saldılar...
*
Ben ise; tam otuz üç ay tutuklu adı altında esir edildim Silivri'de...
Malûmu eleştirme suçundan...
*
Fıkra değil bütün bunlar, iliklerime kadar yaşadım...
Gülmeyin...
Ve asla mücadeleden vazgeçmeyin!..
CEM AKKILIÇ
30 Ocak 2025
Cem Akkılıç |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder