Cem Akkılıç

Biz cumhuriyeti sokakta bulmadık ki; "buyurun gelin yıkın diyelim!.. " Cem Akkılıç Ne mutlu Türk'üm diyene!

Mağdur...

Bakırköy Adliyesi'nin bodrum katı ikinci bir cezaevi gibidir…

Düzinelerce nezarethanede, binlerce mahkûm...

Kalorifer petekleri yoktur, insan tir tir titrer…

Sırası geleni, kelepçe takarak hâkim-savcı karşısına çıkartırlar…

*

Aylarca haftada en az iki defa “Tabut”

denilen Ring aracıyla Silivri’den Bakırköy’e götürülüp, getirildim… Bağımsız Yargı’mıza hesap vermek için...


İçinde olunca insanın hapishaneyi özlediği Tabut, Adliye'nin arka tarafından dolaşıp, mahkûmların içeri alındığı dar geçite girerek durdu… Teker teker indik… Çoğunluğu uyuşturucu satıcısı olan, arada tektük katil ve hırsızın da bulunduğu nezarethaneye alındım… Gün boyunca Tabutlar mahkûmları taşımış, nezarethaneler hınca hınç dolmuştu…

*

“Şu memleketin haline bak, herkes torbacı olmuş sanki..."

*

Bir genç, “Dayı, üşüyorsun, al şunu giy…” diyerek montunu uzattı…

Cezaevine girmek, neredeyse her gün Tabut ile iki yüz kilometre yolu tepmek “koymadı” uzatılan bu mont kadar bana…

Öznur yengemin Sabiha Gökçen Havalimanı’nda verdiği valizlerin içinden hep laciverte yakın renklerde kışlıklar çıktığı için kıyafetlerim bana verilmemişti… Lacivert yasaktı çünkü Silivri’de…


*

“Suçun ne dayı?..” diye sordu birisi…

Öbürü sigara uzatıp, “Az önce on iki buçuk yılı kilitlediler bana…” dedi sırıtarak…

“Memleket ayvayı yemiş…” dedim içimden, sigaramdan derin bir nefes çekip…

*

“Kaç kilo eşya yakalattın?”

“Ne eşyası ya, o nedir?!..”

Eşya'nın uyuşturucu olduğunu öğrendim o gün…

*

Tıknaz, patlak gözlü olan, iddianameyi merak etti…

“Yav sen ne yapmışsın be dayı…”

“Hoşuna gitti sanırım…”

*

Hepsi toplandı başıma… Sokakta, ne alırsan bir lira diye bağıran, etrafı kalabalık satıcılar gibi hissettim kendimi…

“Mağdur…” yazıyor dedi içlerinden en genç olanı…

“Bakın, bakın…”, “Mağdur Recep Tayyip Erdoğan yazıyor dayının iddianamesinde…”

Kıkır kıkır gülmeye başladılar hepsi birden…

“Ah be abim, sen mağduru mağdur etmişsin…”

Hepsi nefret ediyordu mağdur'dan…

*

Sıramı savdım…

Bağımsız Yargı’mıza bir kez daha hesap verdim!...

Kelepçeli olarak tekrar nezarethaneye attılar…

Hâlâ gülüşüyordu ahali…

“Mağdur, mağdur…” diye diye…

Bindirildik Tabut’a…

Yolda radyoyu açtı şoför!...

Mağdur bin odalı Saray'ından konuşma yapıyordu avaz avaz...

Dinleye dinleye, Silivri’ye döndük…

CEM AKKILIÇ
18 Eylül 2021


 


 

 
 


Hiç yorum yok:

Top Ad unit 728 × 90

Mehmetcik Vakfı