Âdettendir, ne var ne yok? diye sorarlar…
Kimi zaman başını öne eğer insan… Bazen “iyidir” anlamında sağa sola oynatır kafasını…
Kelimeler boğazında düğümlense de çok şey anlatır esasında…
Omuzuna dokunan bir dost eli…
“Ne var, ne yok?!..”
*
Yalan var, dolan var, arsızlık var, hırsızlık var, riyakârlık var, peşkeş var, iki yüzlülük var, cehalet var, cinayet var, tecavüz var, hukuksuzluk var, şehitler var, rüşvet var, ayakkabı kutuları var, hortumculuğun kralı var, yolsuzluk var, saraylar var, yandaş var, yalaka var, kin var, kindar var, nefret var, korku var, zulüm var, yoksulluk var, iftira var, kumpas var, darbe var, kriz var, keriz var…
Besmele çekip, erkek çocuklarını bademleyen viagralı imamlar var mesela… Kız çocuklarına tecavüz ettikten sonra, kapıları kilitleyip yakarak öldüren tarikat yöneticilerini soruşturmayan, önüne gelen dosyaları hasıraltı eden savcılar var…
Atanamayınca intihar eden öğretmenler, göçük altında kalıp güzel ölen madenciler, şehit olan çocukları için yas tutan çaresiz anneler var…
*
İsrail ile kavgalıymış gibi görünüp, Saray’ın güvenlik sistemlerini bile İsrailli firmaya yaptıran diktatör var… Binlerce dolarlık el çantasıyla gezip, Armani’nin beş bin liralık türbanını bağlayan sultan çakması var… Mezarlıklardan ölüleri çıkartıp araziye konan, iki kelimeyi bir araya getiremeyen şehzade var… Gemi filoları olup, İsrail ile ticaret yapan şehzade abisi var… Darbeyi haber veren enişte, kıpraşmalı vibratörü olan damat var…
*
Anlatmak istersin, boğazında düğümlenir kelimeler…
Başını sağa sola oynatır, geçersin…
Huzur hariç…
Ne ararsan var…
1 yorum:
Teşekkürler.
Yorum Gönder