Sayın savcılar, yüksek hâkimler…
Sizlerden ricamdır…
Adnan Oktar‘ı hukuk kuralları içinde yargılayınız!..
Bana ve benim gibi binlerce Atatürkçüye uygulanmayan, “evrensel hukuk kaidelerini” lütfen Adnan Oktar’a uygulayınız…
Hukuk dışına çıkıp, intikamcı davranarak yeni mağduriyetler yaratmayınız… Çünkü bu, kökü dışarıya bağlı öyle bir “sinsi” mikrop ki; mağduriyetten beslenip, ileride yeniden ülkenin başına bela olur… Müsaade etmeyiniz!..
Cezası neyse, hukuk ilkeleriyle kesiniz…
*
Yıllar önceydi…
Evimize savcılıktan kalınca bir “zarf” gelmişti… Annem her zarf geldiğinde olduğu gibi yine endişelenmişti…
Ali Emre Bukağılı ismini ilk defa duyuyordum…
*
Akıl almaz, mantık dışı “iftiralar” ile hapse girmenin eşiğinden dönüyordum sürekli olarak… Ve bir zarf daha gelmişti…
Yargıçlar ifadelerimi dinliyormuş gibi yapıyor, hiç bir hukuki delil olmadan, bir fotokopi ile ardı ardına para ve hapis cezalarını yapıştırıyorlardı…
Uzaktan kumandalı karanlık bir el, ülkemizin aydınlarına, sorgulayan insanlarına çökmüş, “susun” demek istiyordu…
Ev baskınları, sabaha karşı otel odalarından ters kelepçe ile göz altına alınmalar, bitmek tükenmek bilmeyen ifadeler nedeniyle işimden ekmeğimden olduğum o kâbus gibi yıllar…
İftiraların çoğunun ardında Adnan Oktar ve “baş tetikçisi” diplomasız inşaat mühendisi Ali Emre Bukağılı vardı…
*
Bir defasında ifademi alan bilişim savcısına aynen şunları söylemiştim…
“Adnan Oktar ve çetesi de gelecek sizlerin karşısına… Hep birlikte o günleri göreceğiz…”
*
Türkiye ne çektiyse, din maskesi takan yalancıların bitmek tükenmek bilmeyen mağduriyetlerinden çekti…
Türkiye’de adaletin kırıntısı kaldıysa ya da adalet denilen kutsal kavram yeniden tesis edilecekse; memlekete bir iyilik yapın, Adnan Oktar‘ı ve tayfasını mağdur etmeyin…
CEM AKKILIÇ
11 Temmuz 2018
11 Temmuz 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder