Temel ihtiyaçlar için fırtınalı havaya bakmadan düştük yollara...
Denizciler ve gezginler bilirler; tropikal adalar muson mevsimde mahrumiyetin dibini yaşarlar...
Cepte pasaport yok... Eeee haliyle para da kısıtlı... Rus resepsiyon görevlisi kıza yalan konuşup, pasaportumuzu çaldırdığımızı söyleyince suratı asıldı... Bu denediğimiz üçüncü oteldi... (Cinayet işleyip yurtdışına kaçanların pasaportları iptal edilmedi, ömrümde tavuk bile kesmediğim halde benim pasaportu hiç etti namussuzlar...)
Güney Asya'nın sivrisinekleri sanki yanlarında şırınga taşıyorlar... Kızılay'a kan bağışlasanız, sivrilerin çektikleri kanın yanında solda sıfır kalır... Otele yerleştik ama uykunun zerresi yok...
*
Bir Amerikalı sormuştu, neden bu "sürgüne" katlanıyorsun?!.. Git yat birader cezanı...
*
Birincisi: İşlemediğim suçlardan ceza yatmayacağım...
İkincisi: Sonuna kadar yazacağım, yazı yazıyorum diye evimi basamayacaklar, cinayet işlemiş seri katiller gibi elime üzerinde numaralar olan tabelayı tutturup, önden yandan fotoğraflarımı çekip fişleyemeyecekler bundan sonra...
*
İşte görüyorsunuz; sabun gibi eriyorlar... Eridikçe, pislikleri ortaya çıkmıyor mu?!..
Misal...
Hakkımda onlarca dava açan savcıların isimlerini aratıyorum internette... Hapse gireni var, işinden atılanı var...
Karadeniz'in ortasında olduğumu bildiği halde, telefonda "atla gel, ifadeni alıp seni bırakacağım" diyen Hacı isimli manyak emniyet müdürü teröristlikten kodeste...
Nihayetinde Adnan Oktar ve yardakçıları da deliği boylamadılar mı?!..
*
Dün aynı yatağa girip oynaşanlar, bugün kanlı bıçaklı oldular... Büyük patron hepsini, kullanılmış tuvalet kağıdı gibi helanın yanındaki çöp sepetine atıyor...
*
Şimdi geriye bir tek "başkanları" kaldı bunların...
Ekonomistler hep bir ağızdan ısrarla uyarıyorlar... Yakında Türkiye IMF'lik olacak... Batırdığı ekonomiden dolayı gitmese bile, varacağı yer iki metrelik mezar çukuru...
*
Az kaldı...
Perde inecek, oyun bitecek...
CEM AKKILIÇ
26 Temmuz 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder