Erken kalkın bu Nisan sabahlarında...

Yağmurlar düşer Anadolu'ya her Nisan'da...

Ovaların yeşillenip, verimli toprakların berekete doyduğu, yüksek yamaçlardan süzülen nehirlerin bir başka aktığı zamandır Nisan ayları...

Güneşin yavaş yavaş kendisini gösterdiği, ağaçların tomurcuklanıp baharı müjdelediği dönemde uyanışa geçer Anadolu...

Dünyada yok başka bir benzeri...

*

Karlı Toroslardan başlar kara sevdaları tütmeye, Ağrı'nın eteklerine kadar
uzanırcasına...

Telli duvaklı gelinlerin ardından gözü yaşlıdır anaların...

*

Yazgı mıdır yoksa?!..

Hüzünlerin bitişi, baharın sevinciyse de Nisan, tüm zenginliğine rağmen halkı yoksuldur, bahtı karadır Anadolu'nun...

*

Ne zaman Anadolu geçse bir sohbette, şiirde ya da bir portrede...

O devrimci büyük lider; Atatürk gelir aklıma...

Ömrünü savaşlarla geçirmiş, yedi düveli dize getirip Anadolu'dan kovduktan sonra, bağımsız Türkiye cumhuriyetini Nisan'da kurmuştur...

Çocuklara egemenlik bayramı hediye eden ilk ve tek liderdir o...  Bir Nisan sabahında...

Büyük önderin Anadolu'dan yürüyüp; Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni açtığı aydır Nisan...

Nisanlar başkadır, başkadır gönüllerde...

*

Bakın ne diyor şair Gültekin Samanoğlu:

Eski içlemişler yeni özlemde durmuş,
Durmuş; gözler ki karada, eller ki ak'ta.
Kara'da az ömür, ak'ta soğuk döşekler;
Ağlatmış Anadolu'yu bir hain yasak,
Yasak da yasak, yasak da yasak, yasak da...

Nişanlı ay ki gökte, güneş ki toprakta.
Toprakta gelinli kağnı, gökte melekler;
Avutmuş Anadolu'yu bir kara kavak,
Kavak da kavak, kavak da kavak, kavak da...

*

Rastlantı değil aslında Nisan ayında referandum yapmaları...

*

Erken kalkın bu Nisan sabahlarında...

Dur demek için istilaya...

*


Nice yiğitler düştü Anadolu'nun bağrına, nice ağıtlar yakıldı kerpiç evlerinde ama...

Hiç böyle kahpelik görmemişti...

Yine Nisan'da...

Cem Akkılıç
11 Nisan 2017