Tahrik sistemi…

Deniz Kuvvetleri diye bir ‘’Kuvvet’’ kalmadı elimizde...

Evet; gemiler yüzüyor, denizaltılar dalıp çıkıyor…

Fırkateynlerin platformlarından helikopterler kalkıp, iniyor…

TCG Gazal 72 yaşına rağmen bana mısın demiyor, hâlâ denizleri arşınlıyor…

Görünürde her şey normalmiş gibi!..

Sahilden bakınca:

Fiyakalı gemiler…

Beyaz üniformalı bahriyeliler…

Mest olur gören…

*

Peki; kazın ayağı öyle mi?..

Deniz Kuvvetleri personeli belli etmese de, kabul eder; Türk Donanma tarihinin
en güçlü Deniz Kuvvetleri BALYOZ zırvası ile kafeslendi…

Baş İmam’da sıkışınca itiraf etti…

‘’Ordu’ya kumpas kuruldu…’’

*

Denizcilik terimidir, tahrik sistemi denilir; makine-motor, jeneratör, şalter, kumanda panoları uzar gider…

Bir geminin yüzmesi için gerekli olan makine ve makine sistemlerine –itici güce- verilen addır tahrik sistemi…

Bilim ve teknoloji yani…

Güvertedeki topla sivrisineği bile gözünden vurur!..

Karavana bilmez!..

Şimdi bu teknolojileri kullanacak personelden mahrum…

Her gemide üniformalı imamlar, hu çekerek yüzdürüyor olmalı gemileri…

Donanmada yüzbaşı ve altındaki rütbelerdekilerin neredeyse tamamı imam kazıntısı…

Arkadan gelenlerde familyadan…

*

Hadi; saydıklarım devşirildi, monte edildi…

İyi de; eski personel, üst rütbedekiler neden uyukladılar?..

Korkuyorlar mı?..

Komutanlar korkar mı?..

*

Zindanlarda ölüme terk edilen kahramanlar için:

Yiğitçe, denizcilere yaraşan meziyette!..

Mesela pasif direniş, toplu istifalar yapılsaydı…

Koca Deniz Kuvvetleri'nin geleneklerine uyarak birlik olup, Silivri’ye, Hasdal’a, Hadımköy’e ve diğerlerine yürünseydi…

Ne kaybedilirdi?..

*

Sivil bir denizci olarak söylüyorum; deniz subayı olsaydım bu yıkıma karşı savaşırdım ya da maçam yemeyecekse üniformayı çıkartırdım…

Bakıyorum bizimkilerde ne yüz kalmış ne de astar…

Yazık hepsine…

Fazla hu çekmekten tahrik sistemleri kaput olmuşsa…

Deniz Kuvvetleri’nin helvasını yemekten başka ne gelir artık elden?..

Gazamız mübarek olsun!..

Cem Akkılıç

5 Mayıs 2014

Bir kahraman deniz subayı daha resmen cinayete kurban gitti

Merhum Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp’in ailesinin dramını, özellikle minik kızı Duru’yla ilgili kısmı biliyorsunuz.
Hapisteki babasını gizli görevde sanıyor, o görevin bitmesi, eve gelmesi, kendisini ilk defa okula götürmesi için gün sayıyordu.
Olmadı... Oldurmadılar... Öldürdüler!..

Müyesser Yıldız’ın yazısı burada

Yüzlerine tükürseniz Yarabbi şükür diyecekler

Cesur ve vatansever denizci emekli Tuğamiral Türker Ertürk ile