Mavi serçeler…

Gezi Parkı eylemleri yeni başlamıştı…
O sıralar Akdeniz Karadeniz dolaşıyorum…
Bulgaristan’a gidiyoruz…
Telefonum çaldı…
‘’Ben komiser Hacı’’
‘’Buyurun komiserim?..’’
‘’İfade vermen gerekiyor…’’
‘’Şimdi veremem… Denizdeyim…’’

Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemde, ‘’denizdeyim’’ cevabının ne anlama geldiğini bilmezler bunlar…
Denizlere hep uzak kaldılar… Uzak kaldıkları için İslam dünyası bir türlü gelişemedi…

*

‘’Hah işte siz komisersiniz, 5’inci şubeden öğrenebilirsiniz denizde olduğumu, yüzerek gelemeyeceğime göre…’’
‘’Bulgaristan’a varınca oradan bin uçağa, atla gel ifadeni ver. Hemen salıvereceğim seni…’’

Hacı denizde olduğuma ikna olunca başladı sohbete… Aslında biliyordu nerede olduğumu… Çünkü pasaportlara mahalle kasapları giriş-çıkış damgası vurmuyor!..

*

‘’Herkesin siyasi düşüncesi farklı olabilir, kapat Takunya Libidocusu sitesini. Hem bak bir gece biri çıkar bıçaklar seni yolda, girme kardeşim şu şeytan icadı internete…’’
‘’ Hacı komiserim hani en ileri demokrasi vardı?.. Sen bana internete girme diyorsun?..’’
(…….)

Bir de üstü kapalı, ‘’bıçaklanırsın’’ diye tehdit!..
Sanki içinde bulunduğum gemi babacığımın gemiciği, Hacı işimi, ekmeğimi bırakıp ifade vermem için İstanbul’a çağırıyor!..

*

Bir okuyucum anlatmıştı…
Yobazlar hakkımda kampanyalar düzenliyorlarmış!..
Cem Akkılıç’ı her gün savcılığa şikâyet edeceğiz, böylece savcılıklardan çıkamayacak…

*

Korkuyorlar…
Gerçeklerin internet sayesinde ortaya dökülmesinden çok korkuyorlar…
Hırsızlık, talan, rüşvet, dolandırıcılık, sahtekârlık…
Ne ararsan hepsi iktidarda çünkü…

*

Kakalarını yapınca parke taşı bile olsa kazımaya çalışan, pisliklerini örtmek

isteyen kediler gibiler…

*

Ve gördünüz; AKP internet sansürlerinden sonra Twitter’a da el attı…

Pisliklerini örtme telaşında…
Oysa parke taşları tırmalamakla kazınmaz…

Kendi bokunu örtmek isterken…
Gelir tepene mavi serçeler pisler…

Cem Akkılıç       

23 Mart 2014

Melekler şehri Bangkok'tayım...

480 Quality seçeneğinde izlemenizi tavsiye ederim.