Cem Akkılıç

Biz cumhuriyeti sokakta bulmadık ki; "buyurun gelin yıkın diyelim!.. " Cem Akkılıç Ne mutlu Türk'üm diyene!

Almanya'da cezaevine girerseniz; bakın neler oluyor!..

Almanya'da hapis yatmış bir Türk oradaki cezaevini anlattı... 

*

İki kişilik konforlu odada kalıyorsunuz...


Çalışmak isterseniz; haftada 4 gün, günde 6 saat çalıştırıp, 500 Euro maaş veriyorlar. Türkiye'deki asgarî ücret kadar yani...


O maaşla bakın neler yapabiliyorsunuz!..


Cezaevi'nde marketler var... Özgür hayatta her gün alışveriş yaptığınız marketlerin benzeri...


Dana etinin kilosu 10 Euro... 1 Litre ayçiçek yağı 1.5 Euro... Ton balığı 1.20 Euro... Elma, armut, üzüm gibi meyvelerin kilosi 1 ila 2 Euro arası... Türkiye'de 15 Euro'ya satılan Türk fındığının kilosu; şaka değil, Almanya'da sadece 5 Euro... Yazı ile beş arkadaş beş!..


Devlet zaten günde üç öğün "kaliteli" yemek veriyor... Siz; yok ben bugün kendim pişirip yiyeceğim derseniz, doğru markete... 


Mahkûmlar için mutfaklar var!.. Tencere, tava, bardak-çanak hepsi mevcut... 


Sonuçta kimseye muhtaç kalmıyorsunuz, evrensel kaidelere göre ve insan onuruna yakışır şekilde "ceza" çekiyorsunuz!..


*

Ayağınız toprağa değiyor... Avlular toprak, beton değil... Vücudunuzda biriken statik elektriği atabiliyorsunuz... 


*

Ziyaretçi sınırsız... 


Telefon görüşmeleri için kan bağı aramıyorlar, dilediğiniz herkesi arayabiliyorsunuz...


*

Bunları bana anlatan şahsa ne iş yaptın diye sordum!..


Mercedes Benz firmasının farlarını kutulamış...


Asıl bomba şimdi geliyor...


Cezayı bitirdiniz, tahliye oldunuz!.. Şayet başarı gösterdiyseniz Mercedes Benz firması sizi işe alıyor...


Yani cezevinden çıktığınızda mesleğiniz oluyor, iş garantili...


*

Şimdi benden Türkiye'deki cezaevleri ile kıyaslama yapmamı bekleyeceksiniz biliyorum...


Ne cezaevi yahu; Alman'ın kodesi bile Türkiye'den fersah fersah iyimiş!..


Kıskananlar çatlasın...


CEM AKKILIÇ 

1 Mayıs 2025


Cem Akkılıç 




Kör talih...

Doris Payne gelmiş geçmiş en büyük mücevher hırsızıydı... Bir elmas ya da yakutu çalmaya karar verdiğinde; hiç bir güvenlik önlemi onu durduramıyordu... Böylesine yetenekli bir hırsız, belgesellere konu oldu hâliyle...  Hakkında sinema filmi yapıldı...

*

Derek Smalls "Berty" lakabını taşıyordu... Dünya tarihinin en büyük banka hırsızı olarak hâlâ rekorları egale edilemedi, banka hırsızlarının ordinaryüsü olmuştu...


*

Bill Mason sosyete partilerinde mücevherat çalmasıyla ün yapmıştı... Emekli olduktan sonra anılarını kitaplaştırdı, bu mesleği nasıl gerçekleştirdiğini detaylarıyla paylaştı, yeni hırsızlara kapılar açtı... Şampiyon yüzücü Johnny Weissmuller’den çaldığı altın olimpiyat madalyasını nasıl iade ettiğini de yazdı...


*

Vincenzo Peruggia'nın hırsızlık alanında uzmanlığı; dünyaca tanınan meşhur ressamların nadide tablolarıydı... Louvre Müzesi’ne işçi kılığında girmiş Mona Lisa’yı çerçevesinden çıkarmış ve kıyafetinin altına saklayıp, kimselere çaktırmadan elini kolunu sallayarak çıkıp gitmişti... Kendince faydalı bir hırsızdı, çünkü Mona Lisa'yı kendi ülkesine götürmekti amacı... Kariyeri boyunca tablolardan başka bir şeye dokunmadı...


*

Vincenzo Pipino isimli tanınmış bir başka hırsız daha vardı... Centilmen görüntü çizerek, zenginlerin arasında boy gösteriyor, varlıklı kadınları kendisine âşık ettikten sonra mücevherlerini çalıp, ortalıktan kayboluyordu... Pipino'da yukarıda anlattığım hırsızlar gibi sadece zenginlerden çalıyordu... 


*

Sonuç olarak; insan var olduğundan bu yana hırsızlık hep vardı, bundan sonra da olacak... 


Dünya tarihine adını yazdırmış tüm hırsızların ortak özelliği zenginlerden aşırmak, maddi zarar vermek oldu...


*

Ve bize gelirsek...


Şu bizdeki kör talihe bakın ki; bizim hırsızımızın marifeti; tüm diğer hırsızlardan farklı olarak; sadece fakirlerden aşırıp, neşemizi çalmak oldu...


CEM AKKILIÇ 

20 Nisan 2025


"İstila..." başlıklı yazımı buradan okuyabilirsiniz


Cem Akkılıç

İstila...

Gençler diyoruz...

Neden kaçmak istiyorlar bu ülkeden!..


*

Nilay mesela...


Dört yıl mimarlık okudu...


Mezun olabilmesi için gecesini gündüzüne kattı, ailesi yemedi içmedi okulu bitirmesi için...


İş bulabilmesi için seksen yere başvurdu...


Kimisi tecrübe istedi, torpili olmadan zaten iş bulamazdı...


Üç harfli markette asgarî ücrete kasiyerlik yapıyor...


*

Çoğu Nilay kadar bile şans bulamıyor...


Sanal kumara, uyuşturucu bataklığına saplanıyor gençler, gözlerimizin önünde...


Çünkü siyasal İslam denilen belâ, çeyrek asır boyunca "kötülük tohumları" serpti bu ülkeye...


Çareyi yurtdışına gitmekte arıyor gençler...


*


İş bulup çalışsalar, çoğunda sigorta yok!..


Günde on, on iki saat çalıştığı iş yerinden,

zamanında alamadığı maaş eriyip gidiyor... 


Bir pantalon için bir hafta yemeden içmeden çalışmak zorunda...


*

Adı üstünde; gençler bunlar...


Sinemaya, tiyatroya gitmek isteyecek...


Haftasonu bir kafede oturup, sevdiği ile ikişer bardak kahve içse, bir günlük yevmiye...


Bisküvi-simit ile geçiştirdikleri öğünlerden sonra yatağa aç giriyorlar...


*

Onlar kaybederken, aslında hepimiz kaybediyoruz... 


Pırıl pırıl beyinler, hayatlarının başında ya kaçıyorlar ya da heba oluyorlar...


Günden güne memleketin her alanda kalitesinin düşmesi bu yüzden...


*

Bunun adı istila...


Topsuz, tüfeksiz...


Milletin yarısının onayıyla gerçekleşti...


*

Onların çığlıklarını duyuyorsunuz...


Bizzat dinledim onları...


Abi diyor...


Yemek yesen berbere gidemiyorsun, bir kilo meyve alsan, domates biber alamıyorsun...


Emin olun...


Hiç abartmadan yazıyorum!..


Bu ülke savaş ile istila edilseydi; istilacılar Cenevre sözleşmesi gereği bu milleti daha iyi beslerdi.


CEM AKKILIÇ 

18 Nisan 2025


Bu yazımı okursanız buradan... Kafayı üşütme ihtimaliniz var.



Cem Akkılıç



Sarı öküz...

Ekrem İmamoğlu hakkında "Tapınak Müteahhiti" başlıklı sert bir yazı yazmıştım üç yıl önce. 

Demiştim ki; İstanbul'a ha bire gereksiz cami yapacağına, misal Silivri'de uçsuz bucaksız arazi çok. Fabrikalar yap. Bunun için iktidar olmana bile gerek yok... Bak; Bolu belediye başkanı Tanju Özcan'ın açtığı fabrika, Fransa'ya ürünler ihraç ediyor. Bolu halkı kalkınıyor, Tanju Başkan istihdam yaratıyor, sen de yapabilirsin!..


Doğma büyüme bir İstanbullu olarak; Ekrem İmamoğlu'nu "dibine kadar" eleştiriyordum, eksiğini gediğini yazıyordum!..


Hatta o zamanlar bana; "sen AKP ajanı mısın lan?.." "Saray trolü çakma blog yazarı..."  gibi ipsiz sapsız yakıştırmalar  yapan CHP'li klavyecilere; ömrü hayatımda iki defa oy verdim, o iki oyu da Ekrem Başkan'a verdim diyordum...


Ancak... 


Mevlana'nın dediği gibi...


Dün, dünde kaldı...


Tayyip Erdoğan'dan kurtulmak istiyorsak, Ekrem Başkan'a sonsuz destek olmalıyız...


Çünkü; ta Ergenekon/Balyoz kepazeliğinden beri; vere vere sarı öküz kalmadı elimizde...


Ya da; Ekrem İmamoğlu'nu beğenmeyen, burun kıvıran muhalif arkadaşlar Tayyip Erdoğan'ı demokratik yollarla siyasetten silecek, memleketi AKP'den kurtaracak bir "aday" göstersinler görelim...


Birlikte alkış tutalım, avuçlarımız patlayana kadar...


Ne dersiniz?!..


CEM AKKILIÇ 

8 Nisan 2025


BOYKOT'un kralını yapıyorum. Merak ediyorsanız buradan bakın.


Boykot'un kralını yapıyorum; eski tişörtlere talim edeceğim...

Bu ülkede "denetimli serbestlik" adı altında haksız hukuksuz zorla tutulduğumu herkes biliyor. Bu nedenle en "hayati" ihtiyaçlarımı karşılamak dışında kesinlikle para harcamıyorum, alış veriş yapmıyorum. 

Asla taviz vermiyorum, geri adım atmıyorum...

Zaten herşey kalitesiz olduğundan, satın almanın da pek bir anlamı yok!..

*

Patronuma maaşımı asgarî ücrete, hatta daha aşağısına indirmesini rica etmiştim geçen yıl. Kanunî olarak asgarî ücretin aşağısına indiremeyeceğini söylemişti... Yaklaşık bir yıldır asgarî ücretliyim...


Harcadığım her paranın en az yüzde ellisi dolaylı olarak Saray'ın midesine gittiğinden dolayı, dünya üzerinde maaşına indirim yaptıran ilk kişi ben oldum...


*

Dedim ya; hayatî ihtiyaçlarım dışında alış veriş yapmıyorum... Ben boykotu; esaretim bitene yani temelli yurtdışına gidene kadar devam ettireceğim. 


*

İtalya'da Milano'da yaşayan ve her yıl Türkiye'de tatil yapan arkadaşım; burada on, on beş bin liraya, orada yemek parasına satılan tişörtlerden getiriyordu bana...


Artık Türkiye'ye tatil için gelmeyeceğini, kalitesiz tatile kol gibi paralar ödemektense Yunanistan'ı tercih edeceğini, Boykot'un kralını yapacağını söyledi...


AKP bu topraklardan gidene kadar, bizim boykotumuz bu şekilde olacak... 


*

Ben eski tişörtlere talim edeceğim, arkadaşım; Türkiye'den mahrum kalacak...


*

Tişört boykotu nedeniyle tutuklanır mıyım, orasını bilemem...


Sonuçta Türkiye burası!..


CEM AKKILIÇ 

6 Nisan 2025


Tişört mevzusu önemli. 33 ay Silivri'de esir edildiğim dönemde "iki tişörtüm" siyasî sembol gerekçesiyle tarafıma verilmemişti, emanet eşya deposunda tutulmuştu.

Merak edenler buradan lütfen.



Cem Akkılıç

Para da benim, emek de benim. Satın almıyorum arkadaş!



 



Tayyip Erdoğan'a ihtiyaçları var!..

Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması sonrasında Avrupa'da bir kaç "sosyalist belediye" dışında hukuksuzluğu, kumpasları kınayan olmadı. Sadece Fransa'da Macron küçük bir tepki verdi, hepsi o kadar...


Ekrem İmamoğlu aradığı desteği bulamadı yurtdışından!..


*


Bu şunu gösteriyor!..


Sadece İsrail değil, Avrupa'da Tayyip Erdoğan'ın iktidarda kalmasını istiyor...


Kara kaşı, kara gözü için değil...


Tayyip Erdoğan'a ihtiyaçları var!..


*


Ne demişti Erdoğan?!..


"Türkleri Avrupa'nın ucuz iş gücü yapacağım..."


Ve...


"Göçmenleri Türkiye'de tutacağım, kaçak geçişe izin vermeyip, Avrupa'nın başına belâ olmalarına engel olacağım..."


Mert adammış; sözünde de durdu...


*


Bugün asgarî ücret ile yaşamayı geçtim;  ev bile kiralanmıyor...


Göçmen sorunu zaten ortada...


*


Pekiiii...


CHP ne diyor!..


"Halkın alım gücünü artıracağım, işçiler maaşları ile insan gibi yaşayacak, ailelerini de yaşatacaklar!.."


E bu da ucuz iş gücünü ortadan kaldırmak anlamına geliyor!..


CHP bunu yapar ya da yapmaz, orası ayrı...


Zaten tüm ekonomist ve iktisatçıların birleştiği bir konu var; AKP bugün gitse ve Türkiye kuruluş ayarlarına dönse, en az yedi, sekiz hatta on yıl ekonomi tam anlamı ile ayağa kalkamaz!..


*

Avrupa'nın aksine...


Sokakta gördüğümüz on kişiden en az yedisi artık Tayyip Erdoğan'ı istemiyor...


Bakalım ilerleyen günler neler getirecek...


*


Şayet emperyalizm numara çekmiyorsa ve gerçekten Ekrem İmamoğlu'na karşı duruş sergilemeye devam ederlerse...


Ekrem başkan bu ülkenin kurtuluşu olabilir...


CEM AKKILIÇ 

30 Mart 2025


Bu yazımı okursanız, kafayı üşütebilirsiniz... Üşütmek isteyenler buradan lütfen.

Cem Akkılıç



10 yıldır papağan gibi "Tayyip cumhurbaşkanı'na hakaret suçundan yargılananları kişisel olarak affedecek" diyen öngörüsüz saftorik eşeklere, 10 yıl boyunca; Tayyip asla kendisini eleştirenleri affetmez dedim, dedim, dedim...


Kapak olsun!..





Top Ad unit 728 × 90

Mehmetcik Vakfı