Sayın savcı ayağa kalktı...
Ooooo Cem bey hoşgeldin memlekete dedi, kinayeli...
Şöyle bir baktım suratına...
Zevkten dört köşe bir hâli vardı...
Bunlar bana Galip diye hitap ederler, ilk ismim olduğu için...
Peşinde olduğu Cem Akkılıç olduğundan Cem demiş olmalı diye düşündüm...
Bir kaç saniye sonra neşeli görüntüsünden eser kalmayan sayın savcı, karşısında süklüm püklüm birisini bekliyor olduğundan, şaşkın tavırlar içine girdi...
*
İlk karşılaşmam değildi bu karşı devrimcilerle...
Antremanlıydım yani...
Seni tutuklanman için mahkemeye sevk ediyorum dedi donuk bir yüz tonuyla...
Ne bir ifade, ne bir sorgu...
Hepsi bu kadardı...
*
Hâkime hanım daha insaflıydı...
Tebessüm ederek; seni tutukluyoruz dedi...
En başından, direk...
Neyse ki; usülden de olsa ifademi aldı...
Yasal olmayan yollardan Amerika'ya gittiğimi, zat-ı muhtereme Amerika'dan sövdüğümü, Kamboçya'da olamayacağımı, şayet Kamboçya'da ikamet ediyorsam, sıkı durun; muhtarlıktan belge ile kanıtlamamı istedi...
Oysa; Kamboçya makamlarına cumhurbaşkanı'na hakaret suçu iddiasıyla hakkımda "kırmızı bülten" çıkartıp, iade edilmemi talep eden, talebi Kamboçya yetkilileri tarafından bizim cumhurbaşkanımız yok, olmadığı için cumhurbaşkanı'na hakaret suçu da yok gerekçesiyle reddedilen hâkim, işte bu hâkimdi...
Kamboçya'dan gelen uçaktan indim, Amerika'dan geldiğime emin misiniz? diyecek oldum!..
*
Karşı devrimciler sadece kumpas kurmuyorlar, dalga da geçiyorlar vatandaşın adalet aradığı yerlerde...
*
Bir ülke başka bir ülke tarafından istila edildiğinde, istilacılar "düşman hukuku" uygularlar esirlere...
Dalga dümen bizlere reva görüldü...
CEM AKKILIÇ
21 Haziran 2024
Cem Akkılıç |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder