Düşünsenize...
İnsansınız...
İnsan gibi beslenebiliyorsunuz...
Ev kirası, faturalar, giyim kuşam derdiniz yok...
Hafta sonları şehrin bir lokantasında ev ahalisiyle birlikte yiyip içebiliyorsunuz, gönlünüzce...
Eşiniz, çocuklarınız, hatta kayın valideniz, pederiniz mutlu...
Sinemaya, tiyatroya gidebiliyor, kitap satın alabiliyor, hobi ediniyorsunuz...
Marketten çıktığınızda elinizdeki fişe bayat balık gibi bakmak zorunda kalmıyorsunuz, ben ne aldım da bu kadar para ödedim diye kafayı kemirmiyorsunuz!..
Çocuklara haftada bir defa çikolata alabilmek için, gıdadan kesmiyorsunuz...
Eşiniz, bir tencere çorba pişiremediği için mutfakta bir köşede gizli gizli göz yaşlarını silmiyor...
Tatlı telaşlarınız, dertleriniz oluyor...
Mesela...
Bu yaz nerede tatil yapsak?..
Yazlıkta mı kalsak, yoksa başka bir şehrin otelinde mi tadını çıkartsak bu hayatın?..
Ev sahibi silahını çekip, ver ulan ödemediğin üç aylık kirayı, yoksa sıkarım tehditleri savurmuyor çocuklarınızın gözleri önünde...
Okula yırtık ayakkabı ile gitmiyorlar, siz de işe yürüyerek gitmiyorsunuz..
İnsansınız çünkü...
*
Yıkım partisi AKP'den önce "orta direk" denilen nüfusun büyük çoğunluğu insandı insan...
Ta ki; Türkiye dincilerin eline geçene kadar...
*
Ben savcı ya da polis değilim ama hayatımın son yirmi yılı hırsızlarla boğuşarak geçti...
Yazarak, çizerek, anlatarak...
*
İnsan olduğunu hatırlayıp...
İnsan onuruna yakışır şekilde yaşamak isteyenler...
Şükür etmek yerine, talep etmeliler...
*
Hiç kimse korkmamalı bunlardan...
Ölümden öte köy yok...
CEM AKKILIÇ
26 Nisan 2024
Alman savcı başlıklı yazımı buradan okuyabilirsiniz
Cem Akkılıç Taş Devri |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder