Anam beni İtalyan Hastanesi'nde doğurdu... Tophane'de, Defterdar Yokuşu'nda...
Altı defa havadan, yirmi bir defa denizden, bir defa da yayan olmak üzere; hayatım boyunca yirmi sekiz kez İtalya'ya giriş yaptım...
Venedik'in tarihi sokaklarında yılbaşı eğlencelerine katıldım... Trieste'de Aperitivo'nun üstüne, cila niyetine Martini Rosso'yu içtikten sonra gözümü Slovenya'da açtım... Kendime gelince, yayan vaziyette geri döndüm... En iyi Cappuccino'yu Savona'da içtim, saat kulesinin az ötesinde... Ancona'da cirit attım... İtalyan Mafyası'nın kenti;
Palermo'nun kumsallarında güneşlendim... Campania Bölgesi'ne bağlı antik şehir Pompei'yi ziyaret ettim... Biz de olduğu gibi, heykellerin ağızlarına musluk falan bağlamıyor İtalyanlar... Olimpiyat Stadı'nda Romalı taraftarlar ile Roma Juventus maçını izledim... Bari'nin Levante Fuarı'nda bulundum... Milano'da yapımı altı yüz yıl süren dünyanın en büyük barok katedrali Milano Katedrali'ne gittim, bir bardak geleneksel Montepulciano şarabı uzatılınca, afiyetle içtim...Sanat galerileri, rock konserleri, operalar, tarihi binalar, müzeler, kütüphaneler ve daha nicelerini sıralayabilirim...
Denizci olunca, geziyorsun yani...
Ancak...
İtalya denildiğinde ilk akla; makarna gelir makarna...
Soğanı, sarımsağı, havucu, zeytinyağını, dana kıymayı, domates salçasını, domatesi, et suyunu, taze kekikleri, sütü, tereyağını, Hint cevizini, Piyemonte pirincini, fesleğeni safranlı suda karıştırıp hazırladıkları soslar eşliğinde makarnaya bolca döküp; üzerine ton balığını, kızartılmış tavuk parçalarını, parmesan peynirini serpiştirip mideye indiriyor İtalyanlar...
İşte bu nedenle...
Toscana’nın Pici makarnası'yla, Campania Bölgesi’nin pennesi'yle, Lazio’nun Buccatini makarnasını, AKP'nin oy toplamak için beleşe dağıttığı "seçim rüşveti" düdük makarnası ile sakın bir tutmayın kardeşim...
Hakikaten ayıp oluyor, ayıp...
CEM AKKILIÇ
22 Mayıs 2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder