İdam isterük...

Ahlaki çöküntünün bir ülkede artış göstermesinin ilk nedenleri olarak uzmanlar “ekonomik sarsıntıları” ve işlemeyen “Yargı ve Adalet Kurumlarını” işaret ediyorlar…

Yani hasta belli, tedavi yöntemi belli, hastalığa neden olan “mikrobik virüs” kabak gibi belli…

Artan çocuk istismarları, cinayetleri toplumun sinirlerini gerdi…

Kimisi cezalar artsın derken, bazıları suçlunun hadım edilmesini istiyor…

Ekonomisi çökmüş, adaleti olmayan bir ülkede, tecavüzcünün pipisini salam gibi doğrasanız, fayda sağlamayacağını; başta “idam cezası yanlısı” profesör Ersan Şen olmak üzere bir çok ceza hukukçusu ısrarla söylüyorlar…

*

Malum kesim son bir kaç gündür Sosyal Medya’da “idam isterük” naraları atarken, olaya derinlenesine bakan Atatürkçü kesim, idam geldiğinde tecavüzcülerin değil, “muhaliflerin” boyunlarının gideceğini düşünüyor…

Misal; Türkiye’de “idam cezası” olsaydı, sonradan aklanan binlerce Atatürkçü Türk subayı Ergenekon, Balyoz ve türevleri ile ipe gönderileceklerdi… Ergenekon’un savcısı da “kandırıldığı” ile kalacaktı…

*

Peki…

İdam gelecekse, gelsin…

Ancak…

9 yaşında çocukla evlenmek mübahtır diye demeç veren sakallı deyyuza, ananın diz kapağı tahrik edici unsurdur diyen sapığa, örtüsüz kadın perdesiz eve benzer nutkuyla tecavüzcüleri yüreklendirene, Ensar’da ve basına yansımayan diğer İslami Vakıflar’daki çocuklara yıllarca tecavüz eden 70’lik viagralı imamlara, bir kereden bişicikler olmaz diyen türbanlı teyzeye, bu tecavüz değil bademleme yahu diyerek sakalını sıvazlayan cüppeliye de idam gelecekse…

Biz de “idam isterük” arkadaş…

Var mısınız?!..

CEM AKKILIÇ
5 Temmuz 2018