Cem Akkılıç

Biz cumhuriyeti sokakta bulmadık ki; "buyurun gelin yıkın diyelim!.. " Cem Akkılıç Ne mutlu Türk'üm diyene!

Kamil...

Kamil‘i ilk kez yıllar önce bir ramazan ayında belediye çadırının önünde, pilav kuyruğunda görmüştüm…
Kuyruk öylesine uzundu ki, iftarlık pilav almak istesen, sahurda ancak yiyebilirdin…

Kamil o gün kuyruğa elinde iki buçuk litrelik Coca Cola şişesi ile gelmiş, birden kapağını açarak etrafa dökmeye başlamıştı… Pilav için parası yoktu ama İsrail’i protesto etmek amacıyla cemaatin marketinden satın aldığı koca Coca Cola’yı heba etmişti…

Yanındaki akranına; bak görüyor musun şu insanları, ya şu başörtülü kızları?.. diye sormuş, sonra da “Atatürk zamanında” bu kızlar başörtüsü takamıyorlardı diye veryansın etmişti…

*

28 Şubat’a lanetler okunduğu dönemdeydik…

Kamil sürekli generallere saydırır, sokakta asker görse ifrit olurdu… Gariban erler bile nasibini alırdı beddualarından… Hoca efendi sayesinde dinini daha iyi öğrendiğine, O’nun Amerika’ya Amerikalıları müslümanlaştırmak için kutsal bir amaçla gittiğine inanıyordu… Memleketin kurtuluşunun “Gülen cemaati” olduğunu söylüyor, abilerinden ablalarından övgü ile söz ediyordu her fırsatta… Cemaati eleştiren olursa, ağız dolusu saydırıp; “bak gene küfür ettim abdestimi kaçırdı kâfirler” diyerek soluğu çeşmenin başında alıyordu Kamil!..
Cemaat vasıtasıyla ışığı bulduğuna, cenneti garantilediğine inanmıştı sonuçta…

*

Nur yüzlü mübarek hoca efendimiz dedikleri “iblise”, yıllarca hiç terettüt etmeden tapındı milyonlarca Kamil

*

Bugün “kandırıldık” deseler de, üç kulhuvallah bir elham okuyup tespih sallayanı başının üstünde taşıyan bu toplumda, Kamillerin akıllandığını sanmasın hiç kimse…

Menzil‘i, İsmailağasıİskenderpaşası, kısacası bilimum “şer yuvası” çoktan kılcal damarlara sirayet ettiler bile…

Akbaba gibi iştahla toplanacakları günleri bekliyorlar sadece…

Yeter ki Kamilleri çoğalsın!..

CEM AKKILIÇ
14 Ocak 2018



Hiç yorum yok:

Top Ad unit 728 × 90

Mehmetcik Vakfı