Cem Akkılıç

Biz cumhuriyeti sokakta bulmadık ki; "buyurun gelin yıkın diyelim!.. " Cem Akkılıç Ne mutlu Türk'üm diyene!

Hans ve eşi Helga nasıl kurtuldu?!..

Ege denizi o gece daha önce hiç olmadığı kadar siyaha bürünmüştü… Gökyüzü yıldızları bile umursamadan deniz ve kara ile birleşmiş, zifiri karanlığa boyamıştı her tarafı…
Avrupa’dan kaçıp, Türkiye’ye iltica etmek için varını yoğunu ortaya koyan Avrupalı gariban mülteciler için talihsiz ve umutların neredeyse tükendiği bir geceydi…
O gece hiç kimsenin tahmin edemediği bir mucize gerçekleşti…
*
Hans karanlık ve ürkütücü denizde son mecaliyle kulaç atmaya çalışırken, eşi Helga‘nın sesi ile irkildi… Hemen sonra güçlü bir el onu ensesinden çekip, hayata geri döndürdü…
Türk Sahil Güvenlik botunun komutanı üstteğmen Yücel karargâhla iletişime geçip, iki Alman vatandaşını sudan çıkarttıklarını, sığınmacı olduklarını bildirdi…
Alman karı koca ilk badireyi atlatmıştı…
*
Hans Türkiye’ye iltica edebilmek için babasından kalan Berlin'deki  gecekonduyu ve külüstür Opel marka arabasını satmış, Yunanistan üzerinden Türkiye’ye insan kaçıran mafyaya vermişti bütün parasını… Tehlikeli bir yolculuktu…
*
Perişan vaziyette olan Helga Türk Sahil Güvenlik botunda kocası Hans'a kavuştuğu için mutluluktan ağlıyor, Hans ise hâlâ kurtulduklarına inanamıyordu… “Helga nerede, onu neden denizde bıraktınız?” diye çıldırmışçasına soruyordu Türk denizcilerine…
Ege’de kurtuluş mücadelesi veren yüz binlerce Avrupalı sığınmacının başına gelenlerin bir benzeriydi bu tüyler ürperten trajedi…
*
Hans ve eşi Helga‘nın talihsiz yazgısı eskilere dayanıyordu… Küçük kızları Emma’yı Hristiyan cemaatlerine ait bir Kız Yurduna vermişler sonra şüpheli bir yangında kızlarını kaybetmişlerdi… Bir kilometre uzakta bulunan itfaiye, bir türlü gelip yangına müdahale edememişti. Hans’ı asıl çıldırtan şey ise, Kız Yurdu’nda papazlar tarafından çocuklara tecavüz edilip kapıların üzerlerine kilitlenmiş olduğu iddiasıydı… Yavrum yangından kaçamamıştı diyordu acılı baba Hans!..
Almanya’da yaşadığımız fakirliği fukaralığı geçtim, oğlum Mathius Ensarweiser Vakfı’nda üç yıl boyunca papazlar tarafından tecavüze uğramış, bir arkadaşı ailesine anlatmasaydı durum ortaya çıkmayacaktı diyen Helga, kocasını bulduğuna sevinemeden teknenin güvertesinde bayıldı…
Sahil Güvenlik botunda Avrupalı mültecileri toplamaktan başka işleri olmayan Türk denizcileri, insan trajedilerine alışmışlardı ama kurtulduğuna inanamayan Helga‘nın sözleriyle “buz kestiler” âdeta…
*
Ege’nin karanlık girdabında yaşanan bu trajik olaydan birkaç yıl sonra Hans ve eşi Helga Türk hükümetinin kendilerine verdikleri “oturum hakkından”  yararlanıp özledikleri kaliteli yaşama kavuştular…
Karı koca Almanya‘da yaşamları boyunca geçirdikleri kâbus dolu yılları geride bıraktılar… Ege Denizi‘nde Türk Sahil Güvenlik botunun kendilerini kurtarıp hayata döndürdükleri bölgedeki bir kasabaya yerleştiler… Ensarweiser Vakfı‘nda cemaatlere kaptırdıkları oğulları Mathius ve Kız Yurdu yangınında kaybettikleri biricik kızları Emma için her yıl kilisede dua ediyorlar…
CEM AKKILIÇ
28 Kasım 2017
Hans ve Helga'nın son durumunu yazdım. Merak edenler buradan bakabilir. 
Cem Akkılıç 





Hiç yorum yok:

Top Ad unit 728 × 90

Mehmetcik Vakfı