İnsan hayatta bazı dostlar kazanabilmek için olağanüstü çalışmak ve özveride bulunmak zorundadır. Örneğin siz bana ne zaman albaylığa terfi edeceğimi sormuştunuz… Benim yanıtım şu olmuştu: “Bu, bir savaş meydanında kazanılır.” Siz bana karşılık vermiştiniz: “Bunu kanıtlayınız.” Sizin isteğinize uyarak beş günden beri albayım. Bundan başka zât-ı şahaneleri beni gümüş ve altın savaş madalyaları ile ödüllendirdiği gibi, Bulgar Kralı Ferdinand’da San Aleksandr nişanının “komander payesiyle” ödüllendirdi… Benim için değeri büyük olan İmparator Wilhelm’de beni “Demir Salip” nişanı ile ödüllendirdi.. Bütün bu kazançlarımı sizin asil ilhamlarınıza borçluyum…
Mustafa Kemal’in Soyfa’daki Alman ev sahibesi Hilda Christianus’a yazdığı mektubun satırları bunlar…
*
Mustafa Kemal paşa Çanakkale Savaşı‘nın en kanlı döneminde Liman von Sanders tarafından savaş meydanından azledildi… Defalarca Enver Paşa‘ya mektup yazdı… Aktif göreve tekrar getirilmek için Enver Paşa’nın başının etini yiyordu… Sonunda bu amacına ulaştı…
*
Niçin kaçıyorsunuz diye sordu!..
Efendim düşman diye cevap verdiler…
Nerede olduklarını sordu bu defa…
261 rakımlı tepeyi gösterdiler…
Düşmandan kaçılmaz dedi…
Cephanemiz tükendi dediler…
Cephaneniz yoksa, süngünüz var dedi…
*
Mehmet adlı bir çavuş, tüfeği kilitlenince elindeki taşla bir İngiliz denizcisine saldırdı… Bunu yakından gören Mustafa Kemal “Mehmetçik” terimini o anda icat etti…
*
Çanakkale Savaş’ı biter bitmez Atatürk‘ü zerre kadar sevmeyen Liman Von Sanders anılarını yazdığı kitabında aynen şöyle yazmıştı: İlk askerî başarılarını Trablusgarp’da kazanmış olan Mustafa Kemal, görev ve sorumluluk yüklenmekten kaçınmayan bir komutandı… 25 Nisan günü kendi inisiyatifini kullanarak 19. Tümeni’yle çarpışmalara katıldı ve düşmanı geri püskürttü. Sonra üç ay boyunca sürekli ve şiddetli saldırılara alt edilmez bir direnişle karşı koydu… Böylece onun enerjisine ve kararlılığına tümüyle güvenmeye başladım…
*
Mustafa Kemal Conkbayırı‘nda askerleri ile en ön saflarda savaşırken, göğsüne isabet eden bir mermi yüzünden az kalsın ölüyordu… Cep saati parçalanmış, kıl payı kurtulmuştu…
*
Osmanlı Harbiye Nazırlığı‘nın desteğiyle yayınlanan “Harp Mecmuası’nın” 1915 Aralık ayı sayısında, Anafartalar Grubu Kumandanı Miralay Mustafa Kemal ve 57. Alay büyük övgülerle kaleme alındı…
*
Yazmayım diyorum ama olmuyor…
İki oğlu var, birine askerlikten yırtsın diye “çük kanseri” şüphesiyle “çürük raporu” aldırdı… Diğeri için bastırdı parayı, kısa dönem askerlik yaptırdı… Muhtemelen eline tüfek bile vermediler…
Şimdi çıkmış başkomutan pozları kesip, Atatürk‘ün Çanakkale‘de yaptıklarını silmeye çalışıyor…
Gâvur dedikleri yapmadı bunun yaptığını…
O ÇOK ÖZEL BİR "ADAM"DI.
YanıtlaSilATATÜRK'ÜN "İNSAN " ŞİİRİNİ OKUYUN LÜTFEN🇹🇷🇹🇷🇹🇷