Dombili...

Kaç gün geçti ama sen Çiftlik Bank skandalını yazmadın, Facebook skandalını yazdın da; bir türlü Çiftlik Bank’ı hatırlamadın türünden sitemler geldi…

Haklılar…

*

Bizim gençliğimizde “Bankerler” türemişti…

Herkes varını yoğunu koştura koştura gidip o bankerlere veriyordu… Baktılar müşteri çok, neredeyse her semtin kendi bankeri oldu… Kısa süre sonra bu heriflerin dolandırıcı olduğu ortaya çıktı tabi… Hiç unutmam, ilkokul öğretmenim ışıklar içinde uyusun Hayrünnisa öğretmenim de “bankerzede” olmuştu…

Eeee her zaman devlet mi muz gibi soyacaktı vatandaşı?!..

*

Kimsecikler hatırlamaz ama Turgut Özal devlete kapak atmadan önce Burdur’da “Burtrak” isimli traktör fabrikasının temelini atmıştı… Temelden sonra iş, fabrikanın “halka satışına”  gelmişti… Kolundaki iki bileziği bozduran annem gidip faaliyete geçmemiş fabrikanın hisselerini satın almıştı… Fabrika hiç bir zaman faaliyete geçmedi… Annem gibi yüz binlerce vatandaşın paraları “buhar” oldu…
Üzerinde “genel müdür Turgut Özal” imzası olan hisse kağıtlarını boş bir umutla yıllarca sakladı annem…

*

Jet Fadıl diye birisi çıktı mesela…
Yaptıklarını yazmama gerek var mı?..

*

İzmir Saat Kulesini, Dolmabahçe saat kulesini, neredeyse gözüne kestirdiği her kuleyi önüne gelene satan, bu işlerin ilahı Sülün Osman‘dan bu yana memlekette her dönem üç kağıtçılar var oldular…

*

Şimdi Çiftlik Bank soygununu yapan kerataya “Dombili” diyerek akıllarınca alay ediyorlar…

Paralarını kaptıranlara koyun, sığır gibi yakıştırmalar yapıyorlar…

Koyun, sığır gibi etiketler saflar için kullanılır… Paralarını kaptıranlar, çalışmadan kısa zamanda zengin olma hayali kuranlardı oysa…

*

Bu millet çalışmadan zengin olayım derdine düştüğü sürece; Dombilisi cebinden eksik olmayacak…

Afiyet şeker olsun Dombiliye…

CEM AKKILIÇ
24 Mart 2018