Asrın Tayyip’i rahmetli olalı on yıl olmuş… Yıllar ne çabuk geçiyor…
*
Öksüz kalan Bilal oğlan, bıbıcığının zehirlenmiş olabileceğinden endişe ediyormuş… Yetkililerden bu konuda yardım bekliyormuş…
*
İlkokul mezunu profesör Eminanım hayata küsmüş… Artık kiliselere gitmekten vazgeçip, bir mum bile dikmiyormuş… Bin iki yüz odalı Sarayı’nda hapis hayatı yaşıyormuş…
*
Damat Berat kuşu ölünce, eski oyuncaklarını hurdalıktan çıkartma kararı almış… Prize takmasına rağmen titreşimi titreşmese de, gene bildiğiniz minare gibiymiş mübarek… İşlevini görüyormuş yani… Artık ne yapıyorsa…
Allah bu yaşında Esra‘ya kolaylık versin, ne diyelim…
*
FETÖ’nün herkesi gömerim, ondan sonra giderim demesine rağmen; geçen yıl Dört Kollu’ya binmişti bildiğiniz üzere… Papa cenazesine, üzerinde “Ay lav yu FETÖ’M” yazılı çelenk yollamıştı… Cenazede Dört Kollu’nun sapını “kim tutacak” kavgası yaşanmıştı… Pensilvanya asri mezarlığında düzenlenen defin töreninde Zekeriya Öz ile Hakan Şükür’ün itişip kakışmasını eski takım arkadaşları Hakan Ünsal ile Arif Erdem ayırmıştı… Sonuçta hepsine birer “sap” düşmüştü…
*
FETÖ’yü kastedip, “onun ki can da bizim ki patlıcan mı, biz de darbe yapar sıramızı savarız ne var yani” diye demeç veren MENZİL şeyhi Abdülkadi Erol, rakip cemaatin militanları tarafından pompalı ile vuruldu geçen ay… Karacaahmet’te yer kalmadığı için Dört Kollu ile Şile mezarlığına uğurlandı…
*
Müzmin muhalif Kemal Kılıçdaroğlu “ömrümde bir kez olsun iktidar yüzü görmeden Dört Kollu’ya binersem, gözüm açık giderim…” diyeli ne kadar oldu hatırlamıyorum ama “ittifak mağduru” Devlet Bahçeli‘nin bir ayağı baldırına kadar çukurda… Ha bindi ha binecek Dört Kollu’ya…
*
Beş yıl önce aldığı viagraların etkisiyle kediciklerinin koynunda dünya değiştirip Dört Kollu’ya bindirilen Adnan Oktar, kedicikleri tarafından bu yıl da unutulmadı… Tel Aviv’den canlı yayına bağlanan kediciklerden biri, “biz kediciklere nankör derler maşallah, ama işte maşallah, görüyorsunuz maşallah” diyebildikten sonra baygınlık geçirdi… Silikonlu sarmanı veterinere son anda yetiştirdiler… Hayati tehlikesi devam ediyor…
*
Uzatmayım, yani diyeceğim şu ki; ölüm var arkadaş ölüm…
Şu dünyaya geldik, altmış yetmiş, hadi bilemediniz ittirseniz yetmiş beş sene ömrümüz ya var ya da yok…
Bu kısacık ömrü “insan gibi” yaşamak için hakkınızı arayın… Sayenizde krallar, kraliçeler gibi sefa süren din tüccarlarına aldanmayın…
Dört Kollu onları da bekliyor sonuçta…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hangi görüşten olursanız olun, buraya küfür ya da tehdit yorumları bırakmayın. Aksi durumda hakkınızda avukatım aracılığı ile savcılığa suç duyurusunda bulunabiliriz.
Yorumunuzun iletildiğinden emin olun. Yorum yazdığınız POP-UP penceresinin en üstünde şu ibareyi görün;
Yorumunuz kaydedildi, blog sahibinin onayından sonra gösterilecek.
Aksi durumda yorumunuzun ulaşması için kelime doğrulama işlemini tekrar yapın.
Ayrıca imla kurallarına göstereceğiniz hassasiyet, yorumunuzun onaylanmasında önemli bir etken teşkil edecektir.
Cem Akkılıç