Yıldıramayacaklar...

Bir haftadır Denizli'deyim. Bulunduğum kasabada yüzlerce davamı kaçırmamak ve yakalamaya takılmamak için Adliye'ye uğradım... Adliye'ler benim ikinci iş yerimdir... 

Adliye'den içeri girdim... Polis memuruna Asliye Ceza Mahkemesi'nin nerede olduğunu sordum çünkü yönlendirici tabela yoktu... Bana biraz ötede bulunan  kapıya gitmemi söyledi... Gittiğim kapı Asliye Hukuk çıktı iyi mi!.. Ahh şu liyakat, ahh...

İkinci katta bulunan Asliye Ceza'nın kalemine

girdim... Kasabalarda yaşamanın iyi yanı, devlet daireleri'nin boş olmasıdır... Fakat bunun olumsuz bir yanı vardır... Nasıl olsa "müşteri az" gerekçesiyle memurlar ortalıkta olmazlar genellikle... Ağaç olursunuz koridorlarda... Ahh şu liyakat, ahh...

Asrın Tayyip'i liman cüzdanımı vermediği için gelip geçiçi işlerde çalışıyorum, denizcilik mesleğimi rafa kaldırdım bu nedenle...

Hırsızlık, uğursuzluk kanımda olmayınca ne bulursam kayıtsız kuyutsuz sigortası olmayan işlerde çalışıyorum... 

Asliye Ceza memuruna ifadelerimi "şimdilik" Denizli'de vereceğimi söyleyip, Pınarhisar Adliyesi'ne dilekçe göndereceğimi söyledim... Çünkü şehir şehir dolaşıyorum Diktatör nedeniyle...

Fotokopi çektirmek için çaycıya gitmemi söylediler... Çaycı yerinde yok!.. Adam resmen firar etmiş, ortalıkta yok... Fotokopi makinesi bana bakıyor, ben ona... Çektim dört tane, dört lira parayı bıraktım, çıktım...

***

İktidar sözüm ona burnumu sürtüyor...

Vız gelir, tırıs gider...

Bendeki burun, iskele babası gibidir...

***

Ne pahasına olursa olsun...

Cumhuriyeti ölene kadar savunacağım, laiklik başta olmak üzere tüm devrimlerin yaşaması ve yaşatılması için varımı yoğumu ortaya koyacağım...

Beni yıldıramadılar, yıldıramayacaklar!..

CEM AKKILIÇ

28 Mart 2023

Cem Akkılıç