Malezya'dan Afganistan'a...

Doksanlarda Türkiye'de "Yeşil kuşak" projesi konuşuluyordu...

Adını koymuşlardı...

Malezya modeli...

Sloganı hazırdı...

Huzur İslam'da...

Huzur İslam'da, aslında siyasal İslam'dı...

Kusur siyasal İslam'da çıktı...

*  

Malezya modeli ilginçti...

Ülkede aynalı gökdelenler, dev AVM'ler olacak...

İçlerinde tamamen ithal ürünler satılacak, bu ürünlerin satışında gariban tezgâhtarlar modern köleler olarak çalıştırılacaktı...

*  

Aynen Malezya'da olduğu gibi; iki defa gittim, bizzat gördüm, parlak rengârenk türbanlar, bol makyaj, sımsıkı taytlar kadınlara enjekte edilen "kıyafet devrimi'nin" en göze çarpan unsuruydu...

* 

Hemen akabinde pusuda bekleyen siyasal İslam'ın ürünü "ampûl" peydahlandı memleketin başına...

Amerikan Yahudisi tescilli Türk düşmanı Paul Henze kitabında itiraf etti:

"AKP'yi biz kurduk..."

Herif daha ne desin?!..

Geçenlerde AKP'nin eski gözdesi Ethem Sancaktar aynı itirafı yaptı...

"AKP'yi ABD kurdu..."

* 

Karşı devrimciler AKP ile güç sarhoşu olmuş, cemaat-tarikatler ile birlikte halkı afyonlamak için şükürcülüğü pompalayıp, sefalete sürükledikleri kitleleri, fakirliğin Tanrı'nın sınavı olduğuna inandırmayı başarmışlardı...

Aza şükret...

Fakirliğini sorgulama...

*  

Geldik bugünlere...

İki kepçe bulgura dört takla attırıp, sefaletin "sınav" olduğuna inandırdıkları ahaliyi 295 Euro asgari ücrete çalışmaya mahkûm eden zihniyet, şayet önümüzdeki seçimleri kazanırsa...

Malezya modeli'ni bile mumla aratacak...

Asgari ücreti 100 Euro'ya indirip...

Alın size Afgan modeli diyecekler...

Bir elleri yağda bir elleri balda saraylarında yaşayıp, kıs kıs gülecekler...

CEM AKKILIÇ

3 Aralık 2022

Diktatör başlıklı yazımı buradan okuyabilirsiniz.

Bu dinciler her şeyi yaktılar... Merak edenler buradan okuyabilirler.