Hurra Tora Tora...


Bizi duyabiliyor musunuz?

Yüksek seste ve net olarak duyuyoruz.

General nerede?

Bugün Pazar efendim.

O zaman General Marshall'ı bağlayın.

Üzgünüm efendim, o da burada değil.

7 Aralık 1941 günü Havaii’de ki Amerikan üssü'nde buna benzer telaşlı konuşmalar yaşanmıştı işte...

Dünyaya meydan okumanın tek çaresi ''kabadayı'' olmaktan geçiyordu. Ancak koskocaman bir İmparatorluk olarak dünyaya egemen olmak için petrole ihtiyaç vardı. Asya topraklarında ilerlerken birden bire rezervlerin azaldığı görüldü. İmparatorunun baskılarına dayanamayan Japon Amirali ''baskın'' demişti ya bir kere masaya yumruğunu vurarak, işte o sürpriz baskın Japonya’yı dünyanın en büyüğü yapacaktı. Diplomasi dedikleri şey zaten tükenmiş, karşılıklı restler çoktan çekilmişti.

Sabahın alacakaranlığında Pearl Harbor’un tepelerine kurulan donanma radarındaki görevli ''operatör'' birden bire büyük karaltılar görmüştü ekranda. ''Kuş sürüleridir'' diyerek pop corn yemeğe devam etmişlerdi.

Az sonra o sürülerin ''kuş olmadığı'' anlaşılmış ama iş işten çoktan geçmişti.

Utanç verici bir baskının ardından Amerikan Pasifik donanması mevcudunun büyük kısmını kaybetmişti.

Hurra diye çığlıklar atıp, Tora tora diye haykıran muzaffer Japon pilotları, Büyük Amiralin karşısında hazırol vaziyete geçtiklerinde yüzlerinden gurur okunuyordu.

Gerçeği en baştan beri bilen çaresiz Yamamoto ise avuçlarını birleştirip, yüzünde buruk bir ifade ile masaya çökerek; ''yaptıklarımızdan dolayı tek korkum, uyuyan bir devi uyandırmış ve onu korkunç bir hınçla doldurmuş olmaktır." diyebilmişti ancak.

Şimdi bunu neden mi anlattım?

Davos tiyatrosu'nda oynanan ''Van minut'' parodisini  izleyince aklıma geliverdi birden.

Cem Akkılıç
1 Şubat 2009