Papatya falı...

2009 yılı falandı...

Kaçacak diyorlardı...

Kesin kaçacak...

Yıllarca aynı terane devam etti...

E görürsün, kesin kaçacak...

Yok abi, valla kaçacak... 

Yıllar geçti, kaçmadı...

O süreler zarfında; başta doktorlar olmak üzere, ne kadar kalifiye insanımız varsa tası tarağı toplayıp kaçtılar, hayatlarını kurtarmak için... Kaçıp canını kurtaranların en az on katı da fırsat kolluyor, fırsat kollayanların yüz katı da kaçıp kurtulmayı hayâl ediyor...

Araştırın...

Afgan ve Suriyelileri geçmişiz Avrupa'ya iltica başvurusunda... Avrupa değil vize vermek, randevu bile vermiyor...

*

Kaçmayacağını ufaktan idrak etme başarısını gösteren sevgili muhalif halkımız bu defa...

Ölecek demeye başladı... 

Ölecek...

Bağırsaklarını torbada taşıyor, sen görmüyorsun... 

Yıllardır ölecek dedikleri adam, süt dökmüş kediye çevirdiği tırışka Özgür Özel'den daha çok bağırıyor kürsüde...

Duymuyor musunuz?!..

O ölmedi ama milleti canlı cenazeye çevirdi vesselam...

*

Şimdi Esad'a bakıp...

Bak sen de düşersin ha demeye başladılar...

*

Neyse...

Anlatmak istediğim mesele aslında şu...

Uygar ülkelerde halk; beğenmediği siyasetçiyi demokratik yollardan sesini yükselterek uyarıyor... 

Ciklete kuruş zam gelse, toplanıp meydanlarda alıyor soluğu...

Örgütlenmek, itiraz etmek, hakkını aramak bir kültür meselesi oralarda... Okul sıralarında öğretiliyor...

Ve gayet işe yarıyor!..

*

Madem uygar ülke vatandaşları gibi olmamakta ısrar ediyoruz...

Bence...

Bu kafayla...

Papatya falı açacalım...

Düşecek mi, düşmeyecek mi?!..

Bekleyip, görelim...

CEM AKKILIÇ 

12 Aralık 2024

"Diktatör devirmek..." başlıklı yazımı buradan okuyabilirsiniz.

Cem Akkılıç 

Avrupa'da kiliselere gidip, günde 3 posta beleşe zıkkımlanan müslümanlar bu manzaradan haberdar mı?!..