Şipşak darbe...

Canlı yayın provası için cep telefonunu çıkarttı…

Kamerasını açtı…

Muhtemelen Emine kendisini tutamayıp, kıkır kıkır gülüyordu o an… Yine muhtemelen; Emine’yi dürtüp, sus işareti yaptı işaret parmağı ile…

Mendebur suratına “şaşkınlık ifadesi” yükleyip, “bana darbe yapıyorlar” diyecekti… Halkı sokaklara dökmekti niyeti… Mağduriyet en büyük silâhıydı…

*

Akşam saatlerinde ansızın, tanklar Boğaziçi Köprüsü’nde belirdiler…

*

Eski model darbeler sabaha karşı yapılır, yönetime el koyduklarını radyo ve televizyonlardan ilân ederlerdi askerler…

Bu eniştesinden öğrendi!.. 

*

Ankara’da jetler havalandı… Mevzunun inandırıcı görünmesi için; insan öldürmek gerekiyordu… Zaten insan dediğiniz şeyin; bu coğrafyada ne değeri vardı ki?!..

*

Şaşkınlığını üzerinden atamayan halk, henüz “harekete” geçmemişti…

Pilotlar madem havalandık diyerek, TBMM’nin çatısını uçurdular…

*

Tesadüf işte; TSK’de ne kadar “büyük baş” varsa, o gece bir düğünde topluca göbek atmaya hazırlanıyorlardı…

*

Tekrar cep telefonunu çıkarttı…

Kamerasını açtı…

Şimdi kaşları biraz çatıktı…

Emine de sabırsızlanıyor olmalıydı…

*

Cep telefonu ekranlarından bunu görenler zokayı yutup, meydanlara fırladılar…

Kimileri, bir kale gibi korunan Genelkurmay Karargâhı‘na dalıp, Hulusi’nin boynuna kemer doladı o esnada… Beş bin yıllık mazisi olan TSK'de esir alınan ilk Genel Kurmay başkanı oldu iyi mi!..

*

Hacı dayı karısına seslendi heyecanla…

"Hatçe, Hatçe…"

“Getir süpürgenin sapını…”

*

Şıpıdık terliğini ayağından çıkartan türbanlı bir teyze, tankın üzerine doğru taarruza geçti… Tank bu âni iman gücü karşısında önce geri vitese taktı…

Palalı kefenlinin biri, palasını tehdit edercesine sallayınca, kontağı kapatıp, “teslim” olmaya karar verdi…

*

Kamerayı kapattı…

Derin bir nefes alıp, ohhh çekti…

Darbe engellenmişti!..

Biraz önce yüzünde eğreti duran şaşkınlık ifadesinden eser kalmamıştı…

Muhtemelen Emine’yle birlikte karşılıklı kahkaha patlattılar…

CEM AKKILIÇ
14 Temmuz 2018