Yıl 1995… Çin‘in Liman kenti Qingdao şehrindeyiz…
Komünizm bitmek üzere ama hâlâ etkilerinin olduğu yıllar… Acil durum hariç, gece yarısından sonra gemiye dönene, yüz dolar karşılığı Çin Yuanı’nı ceza olarak yapıştırıyorlar…
Gemiden indirdiğimiz merdivenin başında Çinli askerler tüfeklerinin ağzında mermi, gece gündüz nöbet tutuyorlar… Ara sıra kırlangıçtan, nöbet bekleyen askere sigara atıyorum…
Halk fakir, Çin dünyanın en kalabalık ülkesi ama Qingdao sokakları boş… Herkes sinmiş…
Marketlerde kasiyerlerin başında suratı asık Çinli askerler nöbet tutuyor… Aynı üründen iki tane alan Çinli yandı…
*
Anlattığım Çin bugün dünyanın en zengin, halkının refah düzeyinin en yüksek olduğu ülkelerden biri…
Kıçımızdaki dondan yediğimiz sarımsağa, kullandığımız elektronik ürünlerden dosya ataçına kadar iğneden ipliğe “Çin imzası” taşıyor…
*
Çin bugünlere nasıl geldi?!..
Nüfusunun kalabalık olmasından mı?!..
Yüz ölçümünün büyüklüğünden mi?!..
Kendi sanayi devrimlerini gerçekleştirdikleri için mi?!..
HAYIR!..
*
Hangzhou Köprüsü…
Dünyanın en uzun köprüsü…
Tam “otuz beş bin”, rakamla 35.000 kilometre… 8 şeritli…
Kilometre başı maliyeti; otuz altı miyon, 36 milyon dolar…
Bizim Osman Gazi Köprüsü’nün uzunluğu iki bin altı yüz, 2600 kilometre… 6 şeritli…
Kilometre başı maliyeti; hoplamayın, tam üç yüz yetmiş altı milyon; 376 milyon dolar!..
*
Çin’in bugünlere nasıl geldiğinin cevabıdır bu saydığım köprüler…
*
Adamlar hırsızlık yapmıyorlar, dolar balyalarını ayakkabı kutularına istiflemiyorlar, yandaş edinmiyor yandaş zengin etmiyorlar, yalan konuşmuyorlar, halklarını mezhepçilik ile karpuz gibi ikiye bölmüyorlar, her köşe başına din mektepleri açıp her genci “Budist Rahibi” yapmıyorlar… Bilim adamı yetiştiriyorlar…
Dolayısıyla dünyaya kafa tutuyorlar…
Yakında Çin uzaya, bizler hırsızları kovalamazsak yine yaya…
CEM AKKILIÇ
7 Haziran 2018
7 Haziran 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hangi görüşten olursanız olun, buraya küfür ya da tehdit yorumları bırakmayın. Aksi durumda hakkınızda avukatım aracılığı ile savcılığa suç duyurusunda bulunabiliriz.
Yorumunuzun iletildiğinden emin olun. Yorum yazdığınız POP-UP penceresinin en üstünde şu ibareyi görün;
Yorumunuz kaydedildi, blog sahibinin onayından sonra gösterilecek.
Aksi durumda yorumunuzun ulaşması için kelime doğrulama işlemini tekrar yapın.
Ayrıca imla kurallarına göstereceğiniz hassasiyet, yorumunuzun onaylanmasında önemli bir etken teşkil edecektir.
Cem Akkılıç