Ergenekon'u arar hale geldik...

Ergenekon süreciydi...

Bir sabah; Türkiye cumhuriyetini ortadan kaldıracaklar, hükümeti devirecekler dedikleri bir grup subay ve astsubayın Poyrazköy'de silahları toprağın altına gömdükleri haberleriyle uyanmıştı Türkiye...

Polise isimsiz ihbar e-postaları yağıyor,
ardından iş makineleri ile yapılan kazılarda gömülü mühimmat bulunuyor, kameralar her anı gösteriyordu...

Yandaş kamuoyu ikna edilmişti...

Kendi jetini düşürecek, hatta cami bombalayacak adamların toprağın altına mühimmat gömmesi kadar normal bir durum yoktu yandaşlara göre...

*

Ardından tuhaflıklar başlıyor, yıllar önce gömüldüğü söylenen mühimmatların zulalandığı gazetelerin bir kaç gün önceye ait olduğu görülüyordu...

*

Dedektörle arazide arama yapan TEM polisine cevap alamayacağını bildiği halde bir SAT komandosu "önce gömüyorsunuz, sonra da gelip çıkartıyorsunuz" demişti...

Normal hukuk devletinde yaşıyor olsaydık film orada kopardı aslına bakarsanız!..

İmam ise gömülü silahları bulup çıkartan polisleri "kahraman" ilan etmişti!..

*

Kendi ordusuna terörist damgası vurulurken alkışlayan başka bir millet, daha önce dünya tarihinde hiç bir çağda görülmemişti...

*

Bu Ergenekon isimli "terör örgütü" öyle garip bir örgüttü ki, örgüt elemanlarının bir kısmı hayatları boyunca birbirlerini hiç görmemişler, tanışmamışlardı...

Dahası; bu "terör örgütü" hiç kanlı eylem yapmamıştı!..

*

O günler geçti, geldik bu günlere...

*

Neredeyse haftada bir patlama...

*

Ölen insanlar, kolu bacağı kopup ölmekten beter olan canlar...

İnsan manzaraya bakınca sormadan edemiyor!..

Tavuk bile öldürmemiş Ergenekon "terör örgütü'nün" gömdüklerini eliyle koymuş gibi bulan Emniyet'e ne oldu?..

(........)

Halkın, hatta polisin dibine kadar gelip patlayan dört yüz, beş yüz kiloluk bombalar oraya nasıl getiriliyor?!..

Koy elini vicdanına bunları sor Türkiye...

Bana sorarsanız Ergenekon'u arar hale geldik...

Cem Akkılıç
13 Aralık 2016